GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN MUSTAFA DESTİCİ, LİDER HABER TV’DE KONUŞTU
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Lider Haber TV’de katıldığı programda Türkiye’nin gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Gündemdeki tartışmalar, Suriye sınırındaki gelişmeler, ekonomik durum ve çocuklara yönelik şiddet gibi konulara değinen Genel Başkanımız, net ve çarpıcı mesajlar verdi.
“HALEP TÜRK ŞEHRİDİR, GEREKİRSE TÜRK BAYRAĞI ÇEKERİZ”
Programda öncelikli olarak Suriye sınırında yaşanan gelişmelere değinen Genel Başkanımız, PKK’nın bazı temsilcilerinin Halep’e Türk bayrağı çekileceği yönündeki açıklamalarına sert tepki gösterdi.
“Elbette ki Halep bir Türk şehridir, Suriye topraklarında olsa da. Osmanlı döneminde ve öncesinde uzun yıllar Türk hakimiyetinde olmuştur. Halep, Türk, Kürt, Arap, Türkmen ve farklı din ve mezheplerden insanların kardeşçe yaşadığı bir kültür başkentidir. Halep’in güvenliği bizim için çok kıymetlidir. Gerekirse Türk bayrağı çekmekten de geri durmayız. Çünkü bedelini biz ödüyoruz.” ifadelerini kullanan Genel Başkanımız, Halep’ten gelen 1 milyon 300 bin Suriyeli göçmenin güvenli bölgelere dönüşü için Türkiye’nin gereken her adımı atacağını vurguladı.
PKK’nın açıklamalarını “densizce ve hadsizce” olarak nitelendiren Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici,, şu soruları yöneltti: “PKK uzantısına sormak lazım; Ayn el-Arap PKK tarafından işgal edildiğinde neye seviniyorsun? Orası PKK toprağı mı? Orayı işgal mi edeceksiniz? PKK paçavrası açıldığında göbek atıyorsunuz. Ama biz haklı mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Hadsizlere haddini bildireceğiz. El mi yaman, bey mi yaman, herkes görecek.”
“SURİYE’DE OLAN BİTENE KAYITSIZ KALMAYACAĞIZ”
Suriye sınırındaki durumun Türkiye’nin güvenliği açısından hayati önemde olduğunu belirten Genel Başkanımız, “Türkiye, Suriye’de olan bitene kayıtsız kalamaz. Müdahil olunması gereken yerde gerekeni yapacaktır. ABD’nin desteklediği PKK, PYD, YPG unsurlarına devlet kurdurulmayacak. Zaten Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatları bunun için yapıldı. Eksik kalan noktalar da tamamlanacak. Özgür Suriye Ordusu ile Türkiye bugüne kadar yakın çalıştı, bundan sonra da çalışacaktır. Türkiye’nin çıkarlarını ve mazlumların haklarını savunmaya devam edeceğiz.” ifadelerine yer verdi.
İran ve diğer dış güçlerin Türkiye’ye yönelik açıklamalarına da yanıt veren Genel Başkanımız, “İran yetkilileri ‘Türkiye askerlerini çeksin’ diyor. Önce sen çek! Benim sınırım 900 kilometre. Orada bir terör devleti kuruluyor, Türkmen varlığı yok ediliyor, 3,5 milyon mülteci gelmiş. Ben askerimi çekmeyeceğim. Kobani, Münbiç, Tel Rıfat ve gerekirse Halep’e müdahale etmeli ve mültecileri güvenli şekilde geri göndermeliyiz.” diye konuştu.
“TERÖRE VE TERÖRİSTE AF OLMAZ.”
Terörle mücadelede Türkiye’nin tavrının net olduğunu belirten Genel Başkanımız, “Terörle müzakere olmaz, teröristle müzakere olmaz, teröre ve teröriste af olmaz. Devlete baş kaldıranın başı kesilir. Türkiye sınırları içinde artık silahlı terörist kalmamıştır. Ancak silahsız teröristler, DEM grubu gibi STK’lar ve belediyeler üzerinden faaliyetlerini sürdürmektedir. Devlet, terörle iltisaklı olanları Anayasa’nın amir hükmü gereği açığa alacaktır. Türkiye bu konuda kararlı bir şekilde hareket etmektedir.” şeklinde konuştu.
“MECLİS’TEKİ TERÖRİSTLERE ASLA GÜVENMEYECEĞİZ”
Genel Başkanımız, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terör örgütünün uzantısı olan partilerin varlığının oluşturduğu tehdide dikkat çekti: “Biz TBMM’de kapalı toplantılarda her şeyi konuşamıyoruz çünkü içeride hainler var, PKK’nın uzantıları var. Gara operasyonu gibi milli meseleleri konuştuğumuzda söylediklerimiz hemen terör örgütüne uçuyor. Bu durum kabul edilemez. Ya terörü lanetleyecekler ya da TBMM’de yer alamayacaklar.”
“KAYYUM ATAMALARI GEREKLİ VE HAKLI BİR KARARDIR”
Kayyum atamalarıyla ilgili tartışmalara da değinen Genel Başkanımız, “Ali Yerlikaya, İçişleri Bakanımız anayasanın amir hükmünü uyguluyor. Terörle iltisaklı belediye başkanlarını görevden almak keyfi değil, anayasal bir zorunluluktur. Batman, Mardin, Van ve Tunceli gibi illerde terör örgütüyle bağlantılı belediye başkanlarının görevden alınması tamamen hukuka uygundur. Devletin varlığını korumak için bu adımlar gereklidir.” dedi.
“ASGARİ ÜCRET EN AZ 25 BİN TL OLMALI”
Genel Başkanımız, asgari ücretin enflasyon karşısında eridiğini belirterek, “Asgari ücret en az 25 bin TL olmalı. Enflasyon yüzde 48 iken, asgari ücretlinin maaşına yüzde 25 zam yapmak vicdansızlıktır. İşçinin hakkını alın teri kurumadan vereceksiniz. Vicdan sahibi olan herkes asgari ücrette gerçekçi bir artışı savunmalıdır.” diye konuştu.
“EMEKLİLERİN MAĞDURİYETİ GİDERİLMELİ”
Emeklilerin ekonomik şartlar altında ezildiğini belirten Genel Başkanımız, çözüm önerilerini şu sözlerle ifade etti: “En düşük emekli maaşı en az 17.500 TL olmalıdır. Temmuz ayında yapılan hatalar düzeltilmeli, eksik ödenen maaşlar telafi edilmelidir. Ayrıca emeklilerin kök maaşına yapılan zam politikası yerine gerçek maaşlarına yapılan artışlarla adalet sağlanmalıdır. Emeklilerin kayıplarını gidermek bir zorunluluktur.”
“DOĞAL GAZ SÜBVANSİYONU ADALETLİ HALE GETİRİLMELİ”
Genel Başkanımız, doğal gaz ve elektrik faturalarına yapılan sübvansiyonun adaletsizliğine dikkat çekti: “Devlet, doğal gaz ve elektrikte zengin ve fakir ayrımı yapmadan sübvansiyon sağlıyor. Yüksek gelirli vatandaşların bu desteğe ihtiyacı yok. Buradan elde edilecek tasarrufla dar gelirli hanelere daha fazla yardım yapılabilir. Örneğin, emeklilere yapılacak 2.500 TL’lik zam bütçeye sadece 30 milyar TL yük getirirken, zenginlerin enerji tüketimine yapılan destek 400 milyar TL’yi buluyor. Bu adaletsizliğin düzeltilmesi gerekiyor.”
“ASGARİ HANE GEÇİM RAKAMI TESPİT EDİLMELİ”
Asgari geçim şartlarının belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Genel Başkanımız, “Aynen asgari ücret tespit komisyonu gibi bir asgari hane geçim rakamı tespit komisyonu kurulmalıdır. Her ilde dört kişilik bir ailenin temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği minimum gelir hesaplanmalı ve bu rakamın altında kalan hanelere devlet desteği verilmelidir. Gelir dağılımında adalet sağlamak için bu tür adımlar atılmalıdır.” ifadelerine yer verdi.
“ÇOCUKLARA YÖNELİK ŞİDDETTE İDAM GÜNDEME GELMELİ”
Son dönemde artan çocuklara yönelik şiddet olaylarına değinen Genel Başkanımız, cezaların artırılması gerektiğini vurguladı. “Bu tür suçlarda tahliyesiz müebbet ve idam cezası mutlaka gündeme gelmeli. Narin ve Sıla gibi çocuklarımızın canına kastedenlere idam uygulanmalı, bu suçlara yardım ve yataklık edenler de ağır şekilde cezalandırılmalıdır.” dedi.
“TOPLUMSAL DEĞERLERİ KORUMALIYIZ”
Genel Başkanımız, dijital platformların ve sosyal medyanın toplumsal ahlaka zarar verdiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Netflix, Amazon ve benzeri platformlar, ahlaksızlığı ve cinsiyetsizliği özendiriyor. Bunların Türkiye’de yayınlanmasına sınırlama getirilmeli. Aile yapımız, evlilik kurumu ve doğurganlık oranları zarar görüyor. Bu konuda gerekli adımları atmak hükümetin ve bizlerin görevidir.”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, konuşmasını Türkiye’nin geleceği için mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini belirterek tamamladı. “Türkiye’nin milli çıkarlarını korumak, vatandaşlarımızın refahını artırmak ve ahlaki değerlerimizi muhafaza etmek için çalışmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.