GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN MUSTAFA DESTİCİ SİVAS’TA BASIN AÇIKLAMASINDA BULUNDU.
31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından Büyük Birlik Partisi’nin kazandığı belediyeleri ziyaret edip başkanlarını tebrik etmeye devam eden Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici Sivas’ta basın açıklaması yaptı. Konuşmasında kazanılan belediyelerin yapacağı çalışmalara ve gündeme dair konulara değindi. Konuşmasının sonunda basının sorularını yanıtladı.
“İlkeli, temiz, şeffaf bir belediyecilik vadettik, ilkelerimizle hareket ediyoruz.”
Seçim sürecinde çok çalışıldığını belirten Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Çok güzel stratejik ve bilimsel bir çalışma yürüttük, birlik olduk. Adayımızla, teşkilatımızla, genel merkezimizle ve halkımızla, Sivaslılarla bütünleştirdik. Burada belediye başkanımızın, teşkilatımızın büyük katkısı var.” diyerek emeği geçenlere bir kez daha teşekkürlerini sundu. Türkiye'nin tamamına yakınının Sivas’ı Büyük Birlik Partisi’nin kazanmış olmasından büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade eden Genel Başkanımız, “Bir aydan fazla zaman oldu. Bu süre içerisinde yapılanlar ‘Birlik’te yöneteceğiz’ anlayışıyla hareket edilmesi ve özellikle belediye başkanımızın kamuoyunda daha da tanınır hale gelmesiyle bu destek günden güne daha da artıyor. Biz inşallah bu güveni boşa çıkarmayacağız. Bize yeniden Sivas emanet edildi. Biz ilkeli, temiz, şeffaf bir belediyecilik vadettik. Şu anda ilkelerimizle hareket ediyoruz. Bunları seçim beyannamemizde de açıkladık. Ona uygun çalışıyor arkadaşlarımız. Temiz belediyecilik ise hem görsel temizlik hem de dürüstlük anlamında, doğruluk anlamında temiz bir şekilde inşallah Sivas'ımızı yöneteceğiz.” diye konuştu.
“Sivas bir emanettir, en iyi şekilde yönetmek, geliştirmek için tüm çabayı göstereceğiz.”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, bir kadın gazeteci arkadaşımızın partilerin yerel seçim beyannamelerini incelemesi sonucu kadınlarla ilgili en kapsamlı projeleri Büyük Birlik Partisi’nde gördüklerini ifade ettiğini “Bizim gerçekten iyi bir beyannamemiz var. Fırsatını bulursanız okumanızı tavsiye ederim. Böylece beyannameye uygun hareket edip etmediğimizi de kontrol etmek açısından çok doğru yöntem olacağını düşünüyorum. Çünkü biz de denetlenmek isteriz. Bu anlamda her türlü iyi niyetli eleştiri ve öneriye açığız. Birlikte yöneteceğizden kastımız Sivas dinamikleri, sivil toplum örgütleri, hatta siyasi partileri odaları, meslek kuruluşları, kadınları, gençleri, üniversitesiyle birlikte yönetmektir. Onların da görüşlerini, fikirlerini alarak birlikte yöneteceğiz. Bu vaadi gerçekleştireceğiz. Çünkü Sivas hepimizin ve burada yaşayanlar başta olmak üzere tüm Sivaslılarındır. Bu bize bir emanettir ve bu emaneti en iyi şekilde yönetmek, kalkındırmak, geliştirmek, Sivas'ta yaşayan kardeşlerimizin daha mutlu daha müreffeh bir hayatı yaşamaları için elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz.” dedi.
“Bunu 2009-2014 arası yaptık, aynı şekilde o desteği alacağız ve buraya getireceğiz.”
Sivas Belediyesinin var olan imkanları dışında gerektiğinde bakanlıklardan destek alınacağını söyleyen Genel Başkanımız konuşmasında, “Dürüst, çalışkan bir belediye başkanımız var, belediye yönetimimiz var. Tecrübeli bir meclis grubumuz var. Dolayısıyla da çoğu meselenin üstesinden geleceklerdir. Cumhur İttifakı'nın da bir parçasıyız. Neticede meclisteki diğer üyelerimiz de Cumhur İttifakı partilerimizin meclis üyesi arkadaşlarımız. Belki birkaç noktada farklı düşünülebilir ama azami müştereklerimiz var. Böylece orada da bir uyum var ve inşallah o uyumu devam ettireceğiz. Belediyemizin kentsel dönüşüm başta olmak üzere büyük yatırım projeleri var. Bütün bunlarla ilgili de biz hem Büyük Birlik Partisi'nin 31 yıllık birikimini, tecrübesini ve kadrolarını desteğini buraya aktaracağız. Ve bu arkadaşlarımız sadece Sivas'a, Sivaslılara hizmet etmek için burada olacaklar. Ellerindeki imkanları, projeleri burada hayata geçirecekler. Bununla birlikte, Cumhurbaşkanlığından başlayarak hangi bakanlıkla ilgili burada Büyük Birlik Partisi belediyemiz, Sivas belediyemiz bir hizmet yapacaksa bu bakanlıklarımızla da diyalog halinde olacağız ve oradan da her türlü desteği en üst düzeyde alıp Sivas'a getireceğiz. Bunu 2009-2014 arası yaptık, aynı şekilde o desteği alacağız ve buraya getireceğiz.” ifadelerine yer verdi.
“Usül esastan önce geliyorsa önce usulü değiştirmek ve şekli düzeltmek gerekiyor.”
İç ve dış kamuoyu gündeminden anayasa konusunu değerlendiren Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Şehit liderimiz, Muhsin başkanımızın liderliğinde kurulduğumuzdan beri hep sivil, demokratik hukukun üstünlüğünü içinde barındıran ve bu milletin inancını, kültürünü benimsemiş yeni sivil bir anayasayı savunduk. Türkiye'nin bu darbe anayasasından kurtulması gerektiğini savunduk. Bazıları diyor ki: 82'den bugüne kadar 42 yıllık süreçte pek çok maddesi değişti, artık o anayasa değil. Hayır! Bir kere 82 anayasası cuntacıların yaptırdığı bir anayasa. Bunu da değiştirebiliyor musunuz? Usül esastan önce geliyorsa önce usulü değiştirmek ve şekli düzeltmek gerekiyor. Siyasi partilerin, meclisin, sivil ve demokratik bir anayasa yapması lazım. İlk 4 madde ve 66. madde gündeme getiriliyor. Bu ilk dört madde ve 66. maddeyle büyük bir çoğunluğuyla kimsenin problemi yok. Belli azınlık gruplar var: Terör örgütünün partisinin talepleri var, eyalet özlemi içinde olan birkaç böyle partiler var. Bunları oy oranlarına göre toplasanız %20'ye bile tekamül etmiyor. Geriye kalan kısmı zaten anayasanın ilk 4 maddesiyle Türklük ve Türk dili maddeleri ile problemi yok.” diyerek esas meselenin yeni anayasanın oluşturulup özellikle siyasi partilerin yasasıyla seçim kanununun demokratikleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
“Madem tasarruf ediyoruz, 5 siyasi partiye verilen milyarlardan da tasarruf edelim.”
Cumhurbaşkanı yardımcımız ile Hazine ve Maliye Bakanımız tarafından açıklanan tasarruf tedbirleri genelgesini desteklediklerini açıklayan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Tasarruf olmadan ekonomi düzlüğe çıkmaz. Bu küçük bir ev ekonomisinde bile böyledir. Şirketlerde de bu böyledir. Ne kadar kazanırsanız kazanın. İsraf ediyorsanız düzlüğe çıkamazsınız. Onun için israf edilmemeli, tam tersine tasarruf edilmeli. Tedbir alınması güzel ama buna ilaveler lazım. Mesela her yıl hazineden 5 siyasi partiye verilen milyarlarca para gibi. Geçtiğimiz yerel seçimlerde aldıkları para 6,5 milyar. Bir önceki yıl da seçim vardı. Bir 6,5-7 milyar da o zaman aldılar. 13-14 milyar. 13 milyar bile kabul etsek bu 130 tane 100 milyon demek. Sivas Belediyesinin 5 yıllık bütçesinin 4 katı parayı 1 yılda 5 partiye veriyoruz. Burada 650 bin insan yaşıyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil, anayasaya da aykırı. Anayasa diyor ki hakça ve yeteri miktarda verilir diyor. Onun için bunun kaldırılması lazım. Madem tasarruf ediyoruz, kamu ve diğer kuruluşlar nasıl elini taşın altına koymuşsa siyasi partiler de koymalı ve örnek olmalı.” diyerek tasarruf tedbirleri kararını desteklediklerini fakat bu tedbirlerin genişletilmesini istediklerini söyledi.
“Üretene verilen destekten tasarruf olmaz.”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, tasarruf tedbirlerini işaret ederek “Üretime verilen desteklerin asla kesilmemesi, yerel hizmetlerin destekten mahrum bırakılmaması lazım. Çiftçinin, sanayicilerimizin, kobilerimizin desteklerinin kesilmemesi lazım. İsraftan, gereksiz harcamalardan tasarruf edilmesi lazım. Ama üretene verilen desteklerden asla bir kesinti yapılmaması lazım.” dedi.
“İslam İşbirliği Teşkilatı acilen toplanmalı ve çok net bir karar alarak İsrail'e karşı yaptırım uygulamalı.”
Konuşmasında dış gündeme dair konulara da değinen Genel Başkanımız, Filistin ve Gazze’de yaşanan olayların yürek yakmaya devam ettiğini belirterek “Türkiye içeriden ve dışarıdan Cumhurbaşkanına, hükümet üyelerine, Cumhur İttifakı'na yapılan tüm haksız yersiz saldırılara rağmen Gazze'nin Filistin'in yanında dimdik durmaya devam ediyor. 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye en çok yardım eden ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Bir kere bu gerçeği hiç kimsenin unutmaması lazım. İkincisi bu yardımın içinde sadece gıda yardımı yok. Bu yardımın içinde oradan getirilen hastanın burada tedavi edilmesi de var. Birleşmiş Milletlerden tutun da bütün uluslararası kuruluşlarda net bir şekilde tavrını ortaya koyan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Ama birileri suyu bulandırmaya çalıştı, seçimden önce bunda bir miktar başarılı da oldular. Fakat seçimden sonra çamur at izi kalsın gibi bir siyaset izlenmiş. Ardından herkes gerçeklerle yüzleşti. Bu konuda birlik olmamız gerekiyor. Yani dış politikada bir iç siyaset malzemesi yapılmaması gerekiyor.” dedi ve şöyle devam etti: Türkiye de diğer İslam ülkeleri de özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı acilen toplanmalı ve çok net bir karar alarak İsrail'e karşı yaptırım uygulamalı. Amerika Birleşik Devletleri'yle de bunu net bir şekilde konuşarak gerekiyorsa orayla da ilişkilerini belli alanlarda askıya alarak bu saldırıların durmasını ve masum insanların ölmesini engellemeyi başarabilmelidir. Çünkü İsrail tam bir soykırım yapıyor, yeni işgaller gerçekleştiriyor. Sadece Amerika'ya umudu bağlayamayız ya da Amerika'daki üniversitelerdeki eylemlerden medet umamayız. Esas sorumluluk İslam dünyasındadır. Herkes sorumluluğunun gereğini yerine getirmelidir.”
“Ortalama üç yıllık seçimsiz süreci iyi değerlendirmemiz gerekiyor.”
Son dönemlerde siyasetteki yumuşamayı da olumlu bulduğunu ifade eden Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının, Sayın Cumhurbaşkanımızı ziyareti gibi diğer görüşmelere ülkemizin ihtiyacı var. Bizim İYİ Parti yeni genel başkanını ziyaretimiz ve bu tür görüşmelerimiz önümüzdeki günlerde de devam edecek. Önümüzdeki ortalama üç yıllık seçimsiz süreci iyi değerlendirmemiz gerekiyor ve başta hayat pahalılığı ve enflasyon olmak üzere temel problemlerimize hep birlikte çare bulmamız gerekir diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici’nin basının sorularına yönelik cevapları ise şu yöndeydi:
“Bu işlere tevessül edenler mutlaka hak ettikleri cezayla karşı karşıya kalacaklardır.”
Basın mensubunun Ankara’daki suç örgütü konusunda Sayın Genel Başkanımız Mustafa Destici’nin görüşlerini sorması üzerine Genel Başkanımız, “Bunun Sayın Cumhurbaşkanımızın, hükümet üyelerimizin hatta eski bakanlarımızın ve çok önemli bürokratlarımızın hedef alındığı ve bunlarla ilgili komplo düzenlendiği bir süreç olduğu görünüyor. Şu anda net bir şekilde ortaya çıkmadı ama eldeki bilgiler ve açıklanan hadiselere baktığımız zaman bunu net bir şekilde görüyoruz. Devletimiz güçlüdür ve inanıyorum ki gereği mutlaka yapılacaktır ve yapılmaya başlanmıştır. İçişleri Bakanımız da Dışişleri Bakanımız da bu yönde bir açıklama yaptı. Dün Sayın Cumhurbaşkanımız ilgili bakanlarımızla ve kurumlarımızın başındaki kişilerle görüşmelerini gerçekleştirdi ve görüşmeye devam ediyor. 15 Temmuz'a dur demiş bir Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı var. Milletimiz var. Bunlara asla geçit verilmeyecektir ve gereği yapılacaktır. Bunlar bütün çıplaklığıyla ortaya çıkarılacaktır. Bu işlere tevessül edenler mutlaka hak ettikleri cezayla karşı karşıya kalacaklardır.” dedi. Kurumların içine sızmış olanlar varsa bunların temizleneceğini ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilerlemesine kimsenin engel olamayacağını belirterek “FETÖ gibi yeni yapılar varsa bunlar da deşifre edilecektir ki bu hadise birini deşifre etmiştir. Kurumlarımız ve devletimiz bunlardan tamamen temizlenecektir. Büyük Birlik Partisi her zaman hem anayasamızı hem yasalarımızın hem seçilmiş Cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin sonuna kadar yanındadır. Milli iradenin sonuna kadar yanındadır. Cumhur İttifakı içinde olmamız bize de ayrıca bir mesuliyet yüklemektedir. Mesuliyetimizin gereğini bugüne kadar nasıl yapmışsak bundan sonra da yapacağımızı net bir şekilde ifade ediyorum.” dedi.
“Bundan sonra yargı süreci bütün Türkiye'nin gözleri önünde gerçekleşecektir.”
Sinan Ateş cinayetini işaret ederek şiddetin ve terörün her türlüsünü lanetlediklerini dile getiren Genel Başkanımız, “Bu kabul edilebilir bir durum değil. Farklı açıklamalar var, biz de takip ediyoruz. Şu anda konu yargıda ve yargı sürecini izliyoruz, bu sürece saygılıyız. Yargımız bu süreci mutlaka titizlikle inceliyordur ve iddianame hazırlanmıştır, kabul edilmiştir. Bundan sonra yargı süreci bütün Türkiye'nin gözleri önünde gerçekleşecektir. Ben tekrar kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Eşine ve iki tane masum yavrucuğa başsağlığı ve onlara hayırlı ömürler diliyorum.” ifadelerini kullandı.
“Siyasetçiler ve yöneticiler olarak birinci vazifemiz insanlarımızı her türlü tehditten korumak.”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, sokak köpekleri ile ilgili soruyu ise şu şekilde yanıtladı: “Neredeyse her gün sokak köpeklerine dair bir haber görüyoruz. Mevzu benim Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1932 talimnamesini gündeme getirmemle başladı. 1932'de Atatürk bir talimname yayımlıyor. O zaman hastalık daha fazla, kuduz, saldırganlık artmış. Dört maddelik talimnamede diyor ki birinci maddede ‘sahipsiz bütün köpekler toplanacak ve itlaf edilecektir’. İkincisi ‘sahipli olsalar bile eğer yüzlerinde maske yoksa onlar da toplanıp itlaf edilecek’ diyor. Üçüncüsü ‘kırsalda olan köpekler gece bekçilik görevi yapıyorlar, gece salınabilirler ama gündüz eğer onlar da başıboş gezerse onlar da toplanacaklar, aynı akıbeti yaşayacaklar. Dördüncü maddede bu itlaf işinin nasıl yapılacağı anlatılıyor. O gün, bugün farklı bir dönemdeyiz. Kısırlaştırma, barınaklar yapma, bakımla ilgili bugün elimizde daha geniş imkanlar var. Önceliğimiz insanlarımızı saldırgan sokak köpeklerinden korumaktır. Şimdi bu söylemlerimiz sokak hayvanları diye yansıtılıyor. Bizim söylediğimiz sadece sokak köpekleri, kedilere vs. kastetmiyoruz. Biz saldırgan sokak köpekleri diye niteliyoruz çünkü köpekler de cins cins. Bir de hastalıklı olanlar var, hastalıklı olmayanlar var.” Siyasetçiler ve yöneticiler olarak önceliğin insanlarımızı her türlü tehditten korumak olduğuna dikkat çeken Genel Başkanımız, “Seçimden önce sokak köpekleri çok arttı, insanlarımızı bunlardan koruyacağız ve bize teslim edilen belediyelerimizi sokak köpeklerinden temizleyeceğiz dedik. Kazandığımız belediye ve beldelerde bu çalışmaları başlattık. Öncelik hastalıklı olan köpeklerin acilen toplanarak tedavi edilmesi ve tedavi olmayanların uyutulması. Bunu da söylemekten kaçınmıyoruz. Fakat bu mesele Sivas'la ya da Büyük Birlik Partisi'nin elindeki 20 belediyeyle bitmiyor; en fazla köpek İzmir’de, 500 bine yakınmış. 100 binlercesi İstanbul'da, Ankara'da var. Türkiye genelinde 10 milyondan fazla başıboş sokak köpeği olduğu söyleniyor. Buna tedbir alınmazsa seneye 20 milyon olur, öbür sene 30 milyon olur. Çünkü köpekler yılda birkaç doğum yapabiliyor ve bir doğumda da 7-8 tane doğum yapabiliyor.” Kısırlaştırmanın başlı başına bir maliyet olduğunu belirterek “Bir il valimizle konuştuk. Bir köpek başı 2 bin lira ödediklerini söylüyor. Bu bütçeyi bulabilen var, bulamayan var. Bize teslim edilen belediyelerde bu çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bir kısım belediyelerimizde toplama çalışmaları yürütülüyor. Bir kısım belediyelerimizde de bunun şu anda altyapı çalışmaları yürütülüyor. Bu altyapı çalışmaları tamamlanınca bunların tamamı toplanacak ama şu anda öncelikli olarak hastalıklı olan ve saldırgan olanlar toplanıyor.” dedi.
