Çokluk içinde Birlik Siyaseti, baskıcı bir iktidar aracı olarak değil; teklif ve izah edici bir ikna aracı olarak görüyoruz. Bu doğrultuda, Türk Milleti'nin çıkarlarını korumak adına 'Çokluk içinde birlik' prensibi mucibince, her türlü siyasi görüş ve kavrayış biçimini meşru ve makul kabul ediyoruz. Çoğunluğun yönetme hakkına saygı duyarak, herkesi kucaklayan çoğulcu demokrasi anlayaşını hayata geçireceğiz._

GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN MUSTAFA DESTİCİ, BASIN TOPLANTISINDA AÇIKLAMALARDA BULUNDU

Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Büyük Birlik Partisi Genel Merkezinde düzenlenen ‘Haftalık Olağan Basın Toplantısı’nda ülke gündemi ve dünya gündemine dair açıklamalar yaptı.

“Kerbela Hadisesi’nden anlarız ki kimin kazandığına olaylar değil mahşeri vicdan karar verir.”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Kerbela Hadisesi’ni işaret ederek “Bir Müslüman’ın hayata ve insanlığa karşı nasıl bir duruş göstermesi gerektiğini buradan öğreniriz” dedi. “Hz. Hüseyin Efendimiz, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in gözünün nuru olmasının yanında güç ve adalet ayrı yerlerde bulunduğunda nerede durmamız gerektiğinin örneği olarak tarihte ve gönüllerdeki yerini almıştır.” diyen Genel Başkanımız, bu acı hadiseyle kimin kazandığına olayların değil mahşeri vicdanın karar verdiğinin farkına varıldığını vurguladı. Muharrem ayının 10. gününde Hz. Hüseyin Efendimiz ve Kerbela şehitleri ile beraber zalimlere boyun eğmeyip hayatlarını inançlarına, Hakk’a ve adalete, vatana feda eden tüm şehitlerimizi şükranla ve rahmetle yad etti. Müslüman kardeşlerimizin 10 Muharrem’ini kutladı.

“Milletçe hala bu yanlışların bedellerini ödüyoruz.”
15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’nin üzerinden 8 yıl geçtiğini hatırlatan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, devletimiz için hayatlarını feda eden şehitlerimizi rahmetle yad etti. Ülkemizin daha önce de yaşadığı darbe ve darbe girişimlerinin kökü dışarıda olan toplulukların menfaatleri doğrultusunda olduğunu belirten Genel Başkanımız, “15 Temmuz 2016 gecesi, milletimiz tarihinde ilk defa, millet iradesini hedef alan bir darbe girişimine direnerek ülkesine ve devletine sahip çıktı.” Diye konuştu. Yüz yılı aşan Cumhuriyet tecrübemize rağmen ülkemizin demokrasi kültürünü istenilen düzeye çıkaramadığını ifade eden Genel Başkanımız, “Ekonomiye dair her alanda büyük potansiyeller barındırmamıza rağmen geçim sıkıntısı, milletimizin problemleri arasında ilk sırada yer alıyor. Çok sayıda neden sıralayabiliriz ancak adaletle değerlendirme yapacak herkes; darbelerin, vesayet rejimlerinin, millet iradesine müdahalelerin, sosyal hayata milletin değerlerinden kopuk dayatmaların, içinde bulunduğumuz duruma etkileri konusunda mutabık kalacaktır. Milletçe hala -geçmişteki hata demeyeceğim- bu yanlışların bedellerini ödüyoruz.” dedi.

“O gün kuklaları bertaraf ettik ama kuklacılar karşımızdalar.”
Kamu görevi yapanların devletin otoritesi dışında başka hiçbir varlığa bağlılık gösteremeyeceğinin altını çizen Genel Başkanımız, sekiz yıl önce cumhuriyetimizin bu kara lekelerine milletçe ‘dur’ demiş olmamıza rağmen tehditlerin sona ermediğini ifade etti. “O gün kuklaları bertaraf ettik ama kuklacılar karşımızdalar ve amaçlarına ulaşmak, Türkiye'yi sömürgeleştirmek için yeni kuklalar ve maşalar aradıklarını biliyoruz. Devletimizi, ülkemizi ve milletimizi koruyacağız. İnsanlığın tarihi kadar eski olan diğer milletler tarafından ‘öldürülebilirler ama asla mağlup edilemezler’ cümlesiyle nitelenen ve bu gerçeği insanlık tarihine silinmeyecek bir şekilde kazıyan Türk milletinin her çağda güçlü, kaim ve muzaffer olarak var olmasının sırrı, sahip olduğu güçlü devlet geleneğidir. Evet problemlerimiz var, eksikliklerimiz var. Ancak 1919 Amasya Tamimi’nde yer alan şu cümle ‘milletin istiklalini yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır’ ifadesi yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir.” şeklinde konuşan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici ‘birlik ve beraberlik’ mesajı verdi. 15 Temmuz şehitlerimizi bir kez daha şükranla yad etti.

“Hayallerinizi bile zindan etmeye devam edeceğiz!”
Genel Başkanımız, 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’ne kurmaca diyenlerin var olduğunu ve bu yaftaları önceleri ana muhalefet partisinin geçmiş genel başkanının, şimdi ise PKK’nın uzantısı DEM Partisi eş başkanının dillendirmesini şöyle açıkladı: “Onlar istiyordu ki o darbe o gece başarılı olsun. Biri iktidar olsun. Öbürü de kırk yıldır hayal ettikleri özerkliğe kavuşsunlar. Devlet içinde ayrı bir devletçik kursunlar. Sadece Türkiye sınırları içinde değil Suriye'nin kuzeyini de Irak'ın kuzeyini de birleştirip büyük bir ‘teröristan’ oluştursunlar. Geçmişte de söyledik bugün de söylüyoruz. Hayalini bile kurdurmayacağız size. Hayallerinizi bile zindan etmeye devam edeceğiz!”

“Devlet insanlarımızı çaresizliğe mahkum edemez, kaynak yoksa bulunmalıdır.”
Altı aylık enflasyon farkı ardından emekli ve memurlarımızın zam oranları belli oldu. Yapılan açıklamada en düşük emekli maaşının 12.500 TL olduğu açıklandı. Bugünün ekonomik şartlarında 12.500 liralık emekli maaşıyla vatandaşımızın hayatını idame ettirmesinin mümkün olmadığının altını çizen Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Devlet insanlarımızı çaresizliğe mahkum edemez, mutlaka en düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine çıkarmalıdır. Kaynak yoksa bulunmalıdır. Çalışanın hakkını, hakkıyla ve alın teri kurumadan; emeklimizin de onurlu bir şekilde hayatını devam ettirecek bir maaşa kavuşturulması devletin ve devleti yönetenlerin en başta gelen görevidir.” dedi. Meclise gelen yeni vergi kanununun hala eksikleri olduğunu ama genel itibariyle olumlu bulduklarını ifade eden Genel Başkanımız, “Çok kazanandan çok, az kazanandan az, kazanmayandan hiç alınmayacak bir vergi sistemi demiştik. Bir başka önerimiz dolaylı vergilerin azaltılması yani zenginle fakirden aynı oranda vergi alınmaması ve gelir vergisinin yükseltilmesi. Bir de kayıt dışıya fırsat vermeyeceksin. Vergi kaçıranı affetmeyeceksin. Affettiğin anda bu alışkanlık haline geliyor. Çoğunluk zamanında ödüyor. Öbürü kaçırıyor ya da ödemiyor. Sonra bir af çıkıyor. Çok düşük miktarda ödüyor. Bunlara asla müsaade edilmemesi lazım. Bunları önlediğimizde zaten emeklilere verilecek kaynak katbekat bulunacaktır.” ifadelerine yer verdi. Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, 2023 Temmuz'undaki adaletsizliği ortadan kaldırmak için 7.500’ün üzerine %25 eklenip onun üzerine Ocak'taki 49,70’i ve bugünkü %20’yi eklediğiniz zaman asgari ücretliye 20.400 TL vermek gerektiğini söyledi. En düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinde olması gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Genel Başkanımız, “Ayrıca devlette çalışan herkesin enflasyon farkı alırken en düşük maaşla çalışan asgari ücretli niye enflasyon farkı almıyor? İşin doğrusu devlet veriyorsa özel sektör de verecek. Bu kadar basit. Çünkü o özel sektör zaten bu maliyetleri enflasyon maliyetlerini ürünün üzerine koyuyor. İşçiye niye vermiyorsun kardeşim? Enflasyon maliyetinin içinde işçiye verilen pay yok mu?” diye konuştu. Vergi reformunun ise beklentileri karşılayacak şekilde meclisten çıkmasını temenni eden Genel Başkanımız, “Acilen gıdada, ilaçta, savunma sanayinde ve enerjide kendi kendimize yetecek duruma gelmeye ihtiyacımız olduğu hiçbir şekilde ihmal edilmemelidir.” dedi.

“İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.”
İzmir'in Konak ilçesinde 12 Temmuz'da sağanak yağış sırasında su birikintisine basan Özge Ceren Deniz ve İnan Öktemay'ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybettiğini ve savcılığın konuyla ilgili soruşturma başlattığını belirten Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Bu tür tedbirsizlikleri çok yerde görüyoruz. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. O ölüme sebep olanlar onun hesabını mutlaka ama mutlaka en ağır şekilde vermelidir. Hukuk da millet de biz de siyasetçiler olarak sonuna kadar bunun takipçisi olmalıyız ve olayı nihayete erdirmeliyiz ki bir daha insanlarımızı bu şekilde kaybetmeyelim.” şeklinde konuştu.

“Kıbrıs, 450 yılı aşkın süredir Türklerin yurdu ve Türk toprağı olarak varlığını devam ettirmektedir.”
Genel Başkanımız, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümünü vesilesiyle Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki kutlamalara katılacaklarını söyledi. “1571 yılında Sultan II. Selim döneminde fethedilen Kıbrıs, 450 yılı aşkın süredir Türklerin yurdu ve Türk toprağı olarak varlığını devam ettirmektedir. Şu anda Kıbrıs'ta Rumların olması hem daha önceki yıllarda hem Kıbrıs Barış Harekatı'nda gösterilen hoşgörünün ve merhametin sonucudur. Ama hala bunu anlamak istemiyorlar. 15 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs'ta hedefleri adada Türk varlığını yok etmek olan Rum subaylarından oluşan bir cunta Yunanistan'ın desteğiyle darbe yaptı. Bu gelişme üzerine Türkiye Cumhuriyeti, imza sahibi olduğu 1959 tarihli Zürih ve Londra Anlaşmaları’nın ve uluslararası hukukun vermiş olduğu garantörlük haklarını kullanarak Temmuz 1974 sabahı Türk Silahlı Kuvvetleri'yle adaya müdahale ederek zaten bir süredir devam eden ve darbeyle yoğunlaşan Türk soydaşlarımıza yönelik katliamları durdurdu. Türkler ve Rumlar başta olmak üzere aslında Kıbrıs'ta yaşayan herkesin de güvenliğini sağlamış oldu.” diye konuşan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, 1570’ten 1974’e Kıbrıs'ı Türk toprağı yapmak, Kıbrıs'ın Türk vatanı olarak kalması için Kıbrıs'ta yaşayan kardeşlerimizin güvenliği için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi, mücahitlerimizi, doktor Fazıl Küçük'ü ve Rauf Denktaş'ı ve Kıbrıs Barış Harekatı'nın kararını alan dönemin başbakanı Bülent Ecevit ve başbakan yardımcısı Necmettin Erbakan'ı, harekata katılan bütün askerlerimizi, komutanlarımızı, kamu görevlilerimizi rahmetle ve şükranla yad etti.

“Türkiye'ye sizin değil size akıl verenlerin de gücü yetmez!”
Lefkoşa'yı ziyaret eden Yunan Savunma Bakanı Dendias'ın Rum mevkidaşıyla ‘Mari Üssü’ konusunda mutabık kaldığı haberlerini değerlendiren Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Oyunun bir ayağının da Türkiye'yi bir kriz ortamında tutup istikrarsızlaştırmak olduğunun da farkındayız ve bilincindeyiz. Yunanistan'a bir kere daha diyoruz: Aklınızı başınıza alın! Türkiye'ye sizin değil size akıl verenlerin de gücü yetmez!” şeklinde konuştu. Yunanistan’ın Batı Trakya'daki soydaşlarımıza zulmettiğini ve ‘Türk’ kelimesi kullandırmıyor oluşunun bir kez daha altını çizen Genel Başkanımız, “Batı Trakya Türklüğü her zamankinden daha güçlü bir şekilde yoluna devam ediyor. 24 Temmuz'da inşallah yine Batı Trakya'nın efsanevi lideri Doktor Sadık Ahmet'in kabri başında olacağız. Onu yad edeceğiz. Sadece onu yad etmekle kalmayacağız, Batı Trakya'daki soydaşlarımızla da kucaklaşacağız. Ve son seçimlerde bölgede birinci olan ‘Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisi’ni de ziyaret edeceğiz. İskeçe Türk Birliği'ni de Gümülcine'deki Türk Gençler Birliği'ni de Türk Öğretmenler Birliği'ni de -isimlerini her kadar kapısına yazdırmasalar da- ziyaret edeceğiz.” dedi. Genel Başkanımız, son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde bölgede birinci olan Dostluk Eşitlik ve Barış Partisi ve onun genel başkanı Çiğdem Asafoğlu'nu ve bütün yöneticilerini ve adaylarını tebrik etti. Birinci olmalarına rağmen seçim barajı yüzünden Avrupa Parlamentosu'na gidemeyişlerini ise Türklere yapılan bir haksızlık olarak değerlendirdi, kınadı.

“Başıboş sokak köpekleri konusu mecliste kuşa döndürülmemelidir.”
Başıboş sokak köpekleriyle ilgili şu anda mecliste görüşülen 5199 sayılı kanun hakkında bir kez daha açıklamalarda bulunan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, başıboş sokak köpeklerinin neden olduğu sorunları dile getirdi. Avrupa şehirlerinde bir tane bile sokak hayvanına rastlamadıklarını söyledi. Köpeğini gezdirenlerin bile çok az olduğunu, Türkiye’de köpek gezdirmenin bir görgüsüzlük ve üst grup hayatı hevesiyle başlayıp sıkılınca hayvanların sokağa bırakıldığını dile getiren Genel Başkanımız, “Aralık 2023’ten itibaren her hafta, her ay kamuoyunda başıboş sokak köpeği sorununun çözüme kavuşması için açıklamalarda bulunduk. Zaman zaman mama lobileri, sözde hayvan hakları savunucuları ve bazı siyasi oluşumlar tarafından hedef alınmamıza rağmen duruşumuzu asla bozmadık. Bugün de bozmuyoruz çünkü bizim vatandaşımızın yaşamı, canı her şeyin üzerindedir. Çünkü bu dünya da insanlık için yaratılmıştır. Bu apaçık bir ayettir. Başıboş sokak köpeği sorunu hakkında yaptığımız açıklamalar Büyük Birlik Partisi'nin ve belediyelerinin ortaya koyduğu çözümler vatandaşlarımız tarafından büyük destek ve teveccüh görmektedir. Büyük Birlik Partisi, vatandaşlarımızın sesine kayıtsız kalmayarak başıboş köpek sorununun takipçisi olarak gündeme getirme sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi konuya yönelik kesin çözüm getiren inşallah bir yasayı meclisten çıkaracak. Bu yasa mecliste kuşa döndürülmemelidir. Mutlaka uyutma olmalıdır. Bunu kısırlaştırmayla, sahiplendirmeyle çözemezsiniz, milyonlarca köpek var.” diye konuştu.

“Madem Atatürkçüsünüz; Atatürk'ün tamimini uygulayın yeter!”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın başıboş köpekler hakkında yaptığı paylaşımlara ve konuşmalara istinaden Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Senin yönettiğin belediyede 100 binlerce başıboş köpek var. Haydi madem kısırlaştır, sahiplendir. Gidelim beraber İstanbul sokaklarını gezelim. Paris gibi, Roma gibi, Berlin gibi en son gittiğimiz Leipzig gibi Londra gibi sokaklarında bir tane köpek kalmazsa ‘eyvallah’ diyelim. ‘Atatürkçüyüz’ diyorlar, her konuda Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü ön plana getiriyorlar. 1932 tarihli ‘başıboş köpeklerle mücadeleye ilişkin tamimini’ gündeme getiren biz olduk. Madem Atatürkçüsünüz; Atatürk'ün tamimini uygulayın yeter başka bir şey istemiyoruz biz. Kısırlaştırmanın çözüm olmayacağını bunun yanında uyutma tedbirlerinde uygulanması gerektiğini ısrarla ifade ettik ve bugün de aynı duruştayız. Yani biz mecliste değiliz ama meclise bu kanun gelmesine önemli katkımız oldu. Her olumlu kanun gibi bunun yasalaşması için de meclis dışından ve içinden görüşebildiğimiz gruplarla ve arkadaşlarla bu kanuna destek vermeye ve behemehal çıkması için çaba göstermeye devam edeceğiz.” dedi.

“Biz vatan, millet, din, devlet, ahlak inançlarımız adına siyaset yapıyoruz.”
Genel Başkanımız açıklamasının sonuna geldiğinde basın mensuplarının sorularını yanıtlama bölümünde Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici’ye soru gelmeyince, ailesiyle ilgili ‘itibar zedeleyici’ söylemlerle ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Ben bugün buraya Halk TV'yi bekliyordum, Now TV'yi bekliyordum, Sözcü’yü, KRT'yi, Tele 1'i, Flash'ı yani bütün yalancıları, bütün iftiracıları, bütün ahlaksızları aslında bugün buraya bekliyordum. Ama gelemezler. Neden? Yalancıların, ahlaksızların şöyle bir tarafı vardır: Yüzünüze karşı gelemezler, yanınıza gelip soramazlar. Çünkü cevabını alacaklarını bilirler. Ama diğer taraftan yazılı basınlarında, görsel basınlarında beni, partimi itibarsızlaştırmak için her fırsatı değerlendirirler. Çözüm sürecinde de destek vermişiz hatta ileri götürüp biz özerklik istemişiz gibi bir algı oluşturmaya çalıştılar. Kim yaptı? Halk TV'nin, o kanalların sözde acar gazetecileri ama ‘özde iftiracıları’ ya da ‘operasyon çocukları’ yaptı. Dün aramışlar basın danışmanımızı ‘gelebilir miyiz’ demişler. Buyursunlar gelsinler dedim. Neredeler? Gelip benim yüzüme sorun ne soracaksanız. Ne söyleyecekseniz gelip bana söyleyin. Bizim elhamdülillah cevabını veremeyeceğimiz hiçbir soru yoktur. Hayatımızda da herhangi bir leke yoktur. Çünkü biz vatan, millet, din, devlet, ahlak inançlarımız adına siyaset yapıyoruz. Daha önce de söyledim. Bugün de bu iftira kampanyasının arkasından bir kere daha söylüyorum. Ben her namazın arkasında ‘ya Rabbi, senin rızan dışında söz söyletme ve iş yaptırma’ diye dua ederek yoluma devam ediyorum. Onun için bugüne kadar Cenab-ı Hakk bizi bütün bu iftiracıların şerlerinden ve saldırılarından muhafaza etti ve inşallah bundan sonra da etsin. Yıkılmadık, yıkılmayacağız Allah'ın izniyle. Çünkü biz inanarak ve doğrularla yolumuza devam ediyoruz.” 

“Bana her türlü sözü söyleyebilirler ama işi evlatlarımıza kadar indirmek en büyük alçaklıktır.”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Bana her türlü sözü söyleyebilirler ama işi evlatlarımıza kadar indirmek en büyük alçaklıktır. Namussuzluktur, onursuzluktur, haysiyetsizliktir. Bu bir haysiyet cellatlığıdır. Benim evladım, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 5 binin üzerinde personelin tamamı hangi yasa, usul, kanunla işe girmişse o da aynı usulde işe girmiştir. 100 bin liranın üzerine maaş alıyormuş. Burada bordrosu var, sabah çıkarttırdım. Kesintiler sonrası eline geçen rakam 37 bin lira. Bakalım bu yalancı iftiracı alçaklar Now TV akşam haber yaptı. Tele1’i, Sözcü’sü, KRT'si hepsi, bakalım buna ne diyecekler? Bu yanlışı düzeltecekler mi? Bu iftiralarından dolayı bir özür dileyecekler mi? Bir husus daha var. Dün mecliste bazı milletvekillerine bu konuyla ilgili mikrofon uzatıyorlar. O milletvekilleri de ‘mal bulmuş mağribi’ gibi haysiyetsizce cevap veriyor. Efendim neymiş? Kamu kaynakları israf edilmemeliymiş, böyle adaletsizlikler yapılmamalıymış falan filan. Be haysiyetsiz adam. Sen iki maaş alıyorsun oradan. 200 bin lira milletvekili maaşı, 115 bin lira da emekli maaşı alıyorsun. Ben geçtiğimiz dönem bunu teklif ettim ‘kaldıralım’ diye. Bir taneniz oy vermedi. Siz önce o aldığınız çifte maaşları bırakın! Ben edebimden söylemiyorum. Meclisteki bütün parti gruplarının kontenjanları var ve hepsinin meclise yerleştirdiği insanlar var. Peki bu haysiyetsiz, yalancı, bu iftiracı kanallar, niye onlardan bir tanesinin haberini yapmıyor? Hepsinin listesi var. Sadece bu iki çocuk mu girdi? Ama burada kasıt belli, hedef belli. Bu tamamen bir yalan ve iftiradır.” dedi.

“Hukuk önünde bunların hesabını tek tek soracağız.”
Genel Başkanımız açıklamasına şöyle devam etti: “Tasarruf yapılacaksa, grubu bulunan siyasi partiler milyarlarca hazine yardımı alıyor. Bunu kaldıralım dedik pandemiden itibaren. Biz daha öncesinde de söyledik. Niye bir taneniz ‘evet’ vermedi? Madem bu kadar milleti, devleti, devletin hazinesini düşünüyorsunuz. Bunların derdi devlet, millet, ülke değil. Bunların derdi net: Büyük Birlik Partisi'nin genel başkanlığı ve onun üzerinden de Cumhur İttifakı'nı itibarsızlaştırmak ve Türkiye'de bir hükümet değişikliğinin altyapısını gerçekleştirmek. Zaten bu televizyonlar, bu gazeteler nereden fonlanıyor? Niye fonlanıyor? O gazete ve televizyonlardaki genel yayın yönetmenleri, o ekranlardaki sunucular kaç bin dolar, dolar üzerinden maaş alıyorlar. Ben muhabirleri ayırıyorum. Onlar emek işçisi, onlara bir şey demiyorum ama yöneticilerine söylüyorum. Doğan Şentürk'e sesleniyorum buradan. Yüreğin varsa beni sabah İlker Karagöz'ün programına çıkar, ben sana her şeyi anlatayım. Bizim cevabını veremeyeceğimiz hiçbir soru yok elhamdülillah. Çıkar ya da bir akşam seninle program yapalım. Bölücü niteliğindeki medyalara; Cumhuriyet’inden Birgün’üne, Sözcü’sünden KRT’sine, Tele1’inden Flash’ına, Now’una çıkmıyorum. Bir de aynı o kendilerine mikrofon uzatılan milletvekilleri gibi mesela bu şehit bacısına küfreden, bu yılbaşı gecesi evinde translarla yılbaşı gecesi kutlanan bir sokak köpeği var. O da her meseleye havlıyor. Hani bazı finolar olur ya, sokak köpeği saldırır, finoda oradan havlar. Bu da her meseleye havlıyor. Lan oğlum sen bir kere devletin arazilerine çökmüşsün. Ta gelmiş benim memleketimin bile arazilerine çökmüşsün. Biz bunların hepsinden haberdarız ama onu senin boğazına tıkayacağım onları! Böyle bazı sürüngenler var, bunlar da benimle ilgili her mesele olduğunda atlıyorlar. Güya sözde milliyetçi, Atatürkçü bu arkadaşlar. Sazan gibi atlıyorlar, beni görünce de ceketlerini düğmeliyorlar; Sayın Genel Başkanım, efendim nasılsınız? Bu kadar da ahlak fukaraları. Tabii ki bu iftiraları ya da yalan haberleri, bu itibar suikastlerini, bu haysiyet cellatlıklarını elbette yanına bırakmayacağız. Hukuk önünde bunların hesabını tek tek soracağız. Onun için sordum sorusu olan var mı diye. Baktım gelmişler mi diye. Gelemezler çünkü yürek yok. Ancak arkamızdan konuşurlar, yüzümüze konuşsunlar. Bana kim bir şey sormak istiyorsa cevabını alır. Sizden, arkadaşlarımızdan, davamızdan ve imanımdan, inançlarımdan aldığım güçle ve sırtımda bir yumurta küfesi olmadığı için kimseye bir diyet borcumuz olmadığı için inandığımı da söylerim. Çok net söylüyorum zaten görüyorsunuz. Kimsenin söyleyemediklerini masuma masum, zalime zalim, haine de hain deriz.” diyerek basın açıklamasına son verdi.

Benzer Haberler
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici'nin 2023 yeni yıl mesajı.

Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici'nin 2023 yeni yıl mesajı. konusu hakkında herşey için haberimizi okuyun.

Devamı..
ŞEHİT LİDERİMİZ MUHSİN YAZICIOĞLU’NUN ŞEHADETİYLE İLGİLİ SORUŞTURMA DOSYASINA DAİR AÇIKLAMA

ŞEHİT LİDERİMİZ MUHSİN YAZICIOĞLU’NUN ŞEHADETİYLE İLGİLİ SORUŞTURMA DOSYASINA DAİR AÇIKLAMA konusu hakkında herşey için haberimizi okuyun.

Devamı..
AYNI AŞKLA, AYNI İMANLA, AYNI DÜRÜSTLÜKLE, DOĞRULUKLA, YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ.

AYNI AŞKLA, AYNI İMANLA, AYNI DÜRÜSTLÜKLE, DOĞRULUKLA, YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ. konusu hakkında herşey için haberimizi okuyun.

Devamı..